12 Kasım 2011 Cumartesi

Artık zamanı geldi - Bölüm 2

Vapur yolu yarılamıştı. Hızını sabitlemiş hafif salınımlarla hedefine doğru ilerliyordu. Rüzgar iki farklı insanın hayatlarını tamamen değiştirecek ana tanık olmak için hızını azaltmış vapura ayak uydurmuştu. Martılar uçmayı bırakmış bu sahneyi daha yakından görebilmek için vapurun demirlerine tünemişlerdi. Dışarıda hayat devam ediyordu ama bu iki insan için zaman durmuştu sanki...
Bakıyordu sadece. Kızın yüzü bir bebek cildi kadar pürüzsüz gözleri bir mücevher kadar parlaktı. Bir an kendini o parlak gözlerin engin maviliğinde kaybedecekmiş gibi hissetti. Bu neydi böyle? Sanki bir büyünün etkisi altına alınmış gibiydi. Gözlerini kırparsa eğer büyünün bozulacağından korkuyordu. Bunu hiç istemediğinin farkına vardı bir anda. Tüm yaşadıklarını unutmuş sadece ve sadece tüm benliğiyle bu gizemli mavi güzelin olmak istiyordu. Ona asırlar gibi gelen ama saniyeler süren bu harikalar diyarından vapurun ani sarsılışıyla birlikte ayrıldı. Yüzüne vuran ışık dalgalanmıştı belki ama o bütün görsel hafızasını az önceki sahneyi kaydetmek için çoktan kullanmıştı bile. Kızın yüzünü sarsıntıdan dolayı hafif bir endişe almıştı. Bu sarsıntıya neyin sebep olduğunu düşünmek yerine kızın endişeli bir ifadeye bürünmüş yüzünün ne kadar da güzel olduğunu düşünüyordu. Elinde değildi. Az önce yaşadıklarını tekrar yaşamak istiyordu. Ama...
     Ama Kader denilen tam olarak ifade edemediğimiz gizli bir güç bu güzel oyuna müdahale edecekti. Önce şirinlik maskesini takıp bu iki eşsiz insanın karşılaşmalarını sağlamıştı. Şimdi ise bu maskeyi çıkartıp gerçek yüzünü gösteriyordu. Ve gerçek yüzü...
     Bakıyordu sadece. Yüzü karanlıkta bile kendini ele veriyordu. Yer yer kendini gösteren çizgiler yılların yorgunluğunu taşıyormuş hissi uyandırıyordu insanda. Ama bunların sayısı azdı yaşı çok fazla olamazdı. Kısa, hafif dikilmiş saçları bu tezini doğrular nitelikteydi, içlerinde beyazlar göze çarpmıyordu çünkü. Bir an boyalı mı saçları acaba diye düşündü ama anında vazgeçti bu düşüncesinden. Öyle birisine benzemiyordu. Karşısındaki adamda dış görünüşünü, hayatı, kendini kabullenmiş birinin bakışları vardı. Adamın yaşlı olmadığının en güçlü kanıtıydı o bakışlar. Yüzüne ve saçına şöyle bir göz gezdirdikten sonra hapsolmuştu o bakışlara. Adamın gözlerinin içine baktığında o gözlerdeki canlılığı, hayata tutunuşu, yaşama sevincini gördü. Bunlar tezini doğruluyordu işte. Ama hapsolduğu şey bunlar değildi. Tüm vücudunu sarsan gözlerinde yakaladığı kendi görüntüsüydü onun donmasına sebep olan. Görmeyi beklediği son şeydi bu görüntü hatta aklına gelebilecek en son şey. Sanki bir aynaya bakıyordu şu an. Kendini güzel buluyordu evet özellikle saçlarının dalgalı olmasını çok beğeniyordu fakat adamın gözlerinde gördüğü yansıması kendine aşık olmasını sağlayacak kadar güzeldi. Öyle muhteşem görünüyordu ki adamın gözlerini bir an bile olsa kırpmasını istemiyordu. Daha derinlere indirdi bakışlarını yansımasını gördüğü o gözlerin derinlerine. Ve bir kez daha donup kaldı. Gördüğü yansıması buzdağının sadece görünen kısmıydı. Derinlerde bir adam vardı. Dikkatlice bakınca karşısındaki adamı gördü, kızın yansımasına hayranlıkla bakan adamı. Ve o an anladı bu adamın neden farklı olduğunu. Farklıydı çünkü.. Ufak bir sarsıntı hissetti aniden. Hayal görmüyordu vapur sallanmıştı ama bu sallanma normal değildi. Neler olduğunu anlamaya çalışırken gözlerindeki merak dolu bakışlar yerini endişeye bıraktı. Bakışlarını adamdan kaçırmadan önce vapur bir kez daha sarsıldı daha şiddetli bir şekilde. Endişe yerini korkuya bırakıyordu şimdi. Tüm hücreler alarma geçmişti çoktan. Bu sarsıntı oturduğu yerden düşürecek kadar şiddetliydi ve öyle de oldu. Ağır çekimde korkuluğa doğru düşmeye başladı. Ellerini kullanıp durdurmalıydı bu düşüşü. Atkıyı tutmayan diğer elini uzattı ve düşüşü durdu. Yalnız düşüşünü durduran şey neydi? Peki ya elinden tüm vücuduna yayılan bu sıcaklık?

4 yorum:

  1. aslında bundan önceki ilk kısıma yorum yapacaktım ama buna kısmet oldu. sen nerelerdeydin bakalım bu yazar kimliğinle? :) süper yazıyorsun, çok ciddiyim. devamını sabırla bekliyoruz..

    "J

    YanıtlaSil
  2. saolun efenim 3. kısmı da yarın göndericem galiba :) yorum yapınız eleştiriniz paylaşınız arkadaşlarınızla onlar da yorum yapsın eleştirsin ki daha iyi yazalım değil mi :D

    YanıtlaSil
  3. tam yerinde kesiosun ha ! :)

    YanıtlaSil